İstiridye Mantar Sote

Yorucu bir günün ardından hepinize kocaman bir merhaba.. Bugün mantar severler için çok pratik ve nefis bir istiridye mantar sote tarifim var. İstiridye mantarı son yıllarda oldukça fazla gördüğümüz mantar çeşitlerinden biridir. Suyunu bırakmayan, lezzetli bir yapıya sahiptir. Yıkayıp doğraması ise diğer mantarlara oranla çok daha kolaydır. Onu iyice yıkayıp uzun uzun doğramak yeterlidir. Dikkat etmemiz gereken nokta ise odunsu sap kısımlarını kesip atmaktır. Sakın pişirelim diye düşünüp öyle bir hata yapmayın. Çünkü o kısımları ne kadar pişirirseniz pişirin sonuç olarak sert ve çiğ kalıyor. Zaten bunu doğrarken de çok rahatlıkla hissedeceksiniz. İstiridye mantarı pişirmek için sadece bir soğana sahip olmanız bile yeterlidir. Çünkü ona çok karışık olmak yakışmıyor.Ben ara ara sarımsak veya kırmızı biber doğramayı tercih ediyorum. İstiridye mantar sote nasıl yapılır diye merak edenler için hazırladığım istiridye mantar sote tarifime geçmeden önce sizinle kısa ve anlamlı bir hikaye paylaşmak istiyorum.

HIRS VE KİBİR

Hırs genellikle her insanın içinde bulunur. Bir kısmı faydalı olsa da genelde hırslarına yenik düşenler kaybederler. Genellikle hırs insanlara sahip olduklarından daha fazlasını elde etme isteği getirdiğinden mutsuzluğa yol açar. İnsanlar hırslarının dengelemeli, fazla hırsın zararlı olduğunu anlamalıdırlar.
Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacıyla aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:
" Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?"
" 10 yılda" demiş kavak.
" 10 yılda mı?" diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak,
" Ben neredeyse 2 ayda seninle aynı boya geldim bak!"
" Doğru" demiş ağaç.
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgarları başladığında kabak önce üşümeye, sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa:
" Neler oluyor bana ağaç?"
" Ölüyorsun" demiş kavak.
" Niçin?"
" Benim on yılda geldiğim yere sen iki ayda gelmeye çalıştığın için."